Finansal okur yazarlığı olmayan eğitimsiz insanları anlarım ama toplumun en aydın kesimi olan öğretmenlerimizi bazen anlamakta çok güçlük çekiyorum.
Az önce bir öğretmen arkadaşım arabanın bir günde on bin tl artığından şikayet ederek satıcıyı suçlamış. Başka biri de evlerin fiyatlarının çok arttığını ve bunun sorumlularının da doyumsuz ev sahipleri olduğunu söylemiş.

Devleti yönetenler serbest piyasa için uygun bir ekosistem oluşturlar ve bu ekosistemde fiyatlar arz- talep dengesiyle kendiliğinden belirlenir. Ekonominin çok temel bir kuralı vardır: Bir şey az ise değerli fazla ise değersizdir. İşte altın tam da buz yüzden değerlidir.
Enflasyonun yüzde yüzün üzerinde olduğu bir ortamda siz aylık yüzde birin altında kredi verirseniz insanlar o krediyi alır ve ihtiyacı olmadığı halde yatırım maksatlı olarak mala hücum eder. Bilirler ki 2-3 yıl içinde bu enflasyonist ortamda taş atmadan, hiçbir emek sarf etmeden, çalışmadan kara geçeceklerdir. Yani bedava kazanç kapısıdır bu. Bunu bilmek için iktisat okumaya gerek yoktur, geri zekalı olmamak yeterlidir.

Şu an ülkemizde dünyanın hiçbir yerinde olmayan -56 negatif faiz veriliyor. Bu şu demek siz Türk lirasında kalırsanız 1 yıl gibi kısacık sürede dişinizden tırnağınızdan artırdığınız birikiminizin yarısından fazlası buhar olup uçup gidecek. Doğal olarak insanlar da Türk lirasında kalmayıp dolara, altına, konuta, arabaya vs vs hücum ediyor. İhtiyacı olmayan kişiler de mala hücum ediyor ve siz devlet olarak serbest piyasada kendiliğinden oluşan arz talep dengesini bozuyorsunuz. Belli bir zaman sonra mal az banknot fazla olunca ekonominin en temel kuralı işliyor ve az olan (mal) değerlenmeye fazla olan (TL) değersizleşmeye başlıyor. Bu iklimi oluşturanlar bizi yönetenlerdir.

Hal böyle iken ve bu kadar basitken TYT, YKS, KPSS gibi sınavları geçerek bu aşamaya gelmiş belli bir zekanın üzerindeki öğretmenlerimiz olayı neden anlamıyor, gidip şahıslarla uğraşıyor bunu ben anlamakta güçlük çekiyorum.