Nötron
- 1932 yılında James Chadvvick bir iyonizasyon odasında berilyum çekirdeği tarafından yayımlanan, kütleleri protonunkinin aynı ve yüksüz olan tanecikleri incelemiştir. Bu taneciklere nötron adını vermiştir. Bundan böyle, çekirdeğin yalnızca protonlar değil, değişken sayıda nötronlarda içerdiği ve bu nötronların çeşitli izotop ağırlıkları üzerine etkidiği gerçeği ortaya çıkmıştır.
- Bir çekirdeğin nötron sayısı N her zaman proton sayısına Z eşit veya, proton sayısından fazladır. Nötronların karşılıklı olarak birbirini iten ve çekirdeğin kararlılığını bozan protonların taşıdıkları pozitif yükü erittikleri varsayılır. Proton sayısı arttıkça, atom çekirdeğinin kararlılığını koruyabilmek için daha fazla nötron gerekecektir. Söz gelimi , oksijen atomunun atom ağırlığı 16’dır, 8 proton ve 8 nötron ihtiva eder. Halbuki 238 atom ağırlıklı Uranyum çekirdeği 92 proton ve 146 nötron ihtiva eder. Bunun isotopu olan 235 atom ağırlıklı Uranyum da ise 92 proton, 143 nötron vardır.
- Serbest haldeki nötron kararsızdır ve 15 dakika içinde bozunarak bir proton, bir nötron ve çok hassas nötrino adlı tanecik verir. Çekirdek içinde nötronların protona dönüştüğü varsayılır. Bunlar mezon değişmesiyle ağır elektron çeşitlerine dönüşürler.
- Serbest haldeki nötronlar çok girici olduklarından insan vücudu için tehlikelidirler. Nötronların elektrik yüksüz olmalarından, elektrik taneciklerinin tersine olarak yollan boyunca iyonlaştırma meydana getirmemeleri ve az absorblanmaların dan ötürü madde içersinde kolayca hareket edebilir ve ancak atom çekirdekleriyle çarpıştıklarında enerjilerini kaybederler. Bu özelliklerinden ötürü sayısız nükleer reaksiyonda mermi vazifesi görürler. Nötronlar diğer yüklü tanecikler gibi elektrik veya magnetik alanlar altında yönlendirilemezler.
- Ağır bir çekirdeğin fısyon (parçalanma) reaksiyonunda nötronların rolü büyüktür. Söz gelimi bir nötron 235 atom ağırlıklı uranyum çekirdeğine çarptığında, fisyon oluşur, yani çekirdek ani enerji boşaltımıyla parçalanır, bu arada iki hafif çekirdek oluşturur, üç serbest nötron açığa çıkarır. Bu serbest nötronlar tekrar bölünebilir çekirdeklere çarpacaklardır. Eğer nötron sayısı elverişliyse, süreç yeterlidir ve zincir reaksiyonu oluşur.
- Bir fısyon reaksiyonunun kontrolü, nötron sayısının kontrolü ile gerçekleşir. Madde içindeki “nötrotonik” biraz karmaşıktır. Enerjilerine bağlı olarak nötronlar hızlı ve yavaş (termik) olarak adlandırılırlar. Uranyum (235)un fısyonu yavaş nötronlarla gerçekleşir. Bu yüzden uranyum 235’in yanıcı olarak kullanıldığı nükleer reaktörlerde, su gibi nötron yavaşlatıcısı veya ıhmlaştmcı, fısyon sayısının artmasını sağlar. Reaksiyonu durdurabilmek için, kadmiyum veya grafit çubuklar yardımıyla bütün nötronların absorbe edilmesi gerekir.
- Astrofizikçiler bazen nötron ihtiva eden esrarengiz yıldızlardan söz ederler, bunlar “pulsarlar” olmalıdır. Yalnızca nötron yığınlarından oluşmuş, ve çok yoğun olan yıldızlardan bahsedilir.
- Nükleer reaktötlerce yayımlanan nötronların enerjisi kontrol edilmelidir. Burada görülen grafit çubuklar gibi ılımlaştırıcıların yardımına başvurulur. Bu metot İngiltere‘de sıkça kullandır. Fransa’da yalnızca altı reaktörde bu metod kullanılır, asi olarak hafif sudan yararlandır.
Şu Sayfamız Çok Beğenildi
8. Sınıf Fen ve Teknoloji TEOG Çıkmış Sorular Ve Denemeler
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.