KPSS Türkçe Deneme Sınavı – Çözümlü – 1

24 Haziran 2014 tarihinde tarafından eklendi.

1)Bir yazar, düşük bir zevk anlayışına seslenirse geniş kitlelerin beğenisini kazanacağını ama eserinin sanat değerini yitireceğini bilir. Onun içindir ki çoğu zaman kaliteli eserlerin alıcısı azdır; bu yüzden de iyi bir yazar,yalnızlık köşesine çekilmek zorundadır.

Bu parçada altı çizili sözle iyi yazara ilişkin olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A) Tek kalmayı tercih ettiği
B) Kendini toplumdan soyutladığı
C) Okurla arasına mesafe koyduğu
D) Soyut konular üzerine yazdığı
E) Okurdan kendini uzaklaştırdığı

Çözüm:Öncüldeki altı çizili “yalnızlık köşesine çekilmek”sözü, toplumdan kaçıp hiçbir şeyle ilgilenmeyerek tek başına yaşamak anlamına gelmektedir. Bu açıklamanın ışığında seçeneklere bakıldığında A, B, C ve E’dekilerin iyi yazara ilişkin olarak anlatılmak istenenler arasında olabileceği anlaşılır.Ancak D seçeneği iyi yazara ilişkin olarak anlatılmak İstenen olamaz.Cevap D

yatay

2)Bazı dönemlerde yazarlık gelir getirmez olunca televizyon çalışmaları bir anlamda  devreye girdi; televizyon programı yapmak bir şey değil, maddi zorunluluğum olmazsa yapmam.

Bu cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?

A) mecburen – çok sıradan
B) ortaya çıkıp-zor
C) bir anda – fazla da önemli
D) iyi ki – büyük
E) zorunlu olarak – bana göre

Çözüm:Öncüldeki cümleyi boşlukların anlamlarında sezecek biçimde okuduğumuzda cümlede,televizyon programı yapmak zorunda kalan bir yazardan söz edildiğini görürüz.Öyleyse cümledeki boşlukları anlam bakımından en uygun biçimde A, B, C ve D seçeneklerinde verilenlerden herhangi biri değil, E seçeneğinde verilenler en uygun biçimde tamamlar.Cevap E

yatay

3)I. Çocuk edebiyatının nitelikli eserleri, işte bu özelliği taşıyanlardır.
II. Çocuklar için yapılacak bu binayı oluştururken bir noktaya dikkat etmek gerekir.
III. Edebiyatın temelinde, sözcüklere hâkim olma ve sözcüklerden bina kurma düşüncesi vardır.
IV. O da çocukların anlayabileceği sözcükleri seçmek ve bunlardan bir bina oluşturmaktır.
V. Sözcüklere ne denli hâkim olabilirsek binamız o denli görkemli ve cazip olacaktır.

Yukarıdaki numaralandırılmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi,son sırada yer alır?

A)l.  B )II  C ) lll. D) IV. E) V.

Çözüm:Verilen cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturmak için önce giriş cümlesini, sonra sonuç cümlesini bulmak gerekir. Numaralanmış cümlelerde, çocuk edebiyatının nitelikli eserlerinin taşıması gereken özelliklerden söz edilmektedir. Böyle bir konunun girişcümlesi olmaya III, sonuç cümlesi olmayanise I numaralı cümle uygundur. Buna göre numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak sıralaması şöyle olur: III – V -II – IV – I. Onun için son sırada, I numaralı cümle yer alır.Cevap A

yatay

4)I. Yirmi otuz yıl öncesine kadar Japonlar, Batı teknolojisini öğrenmek için Avrupa ve Amerika’ya akın ediyorlardı.
II. Gerçekten de teknolojide dünyada bir numara olan Japonlar, çoktandır Batı ekonomileri için tehdit oluşturur hâle geldi.
III. Şimdi ise “Japon Mucizesi”nin sırrını çözmek için herkes Japonya’ya koşuyor, işler değişti.IV. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra   kayıtsız şartsız teslim olan Japonya, ordu bile kuramıyor uluslararası antlaşmaya göre.
V. Ama Japonya kurduğu teknoloji ordusuyla değil Batı ülkelerini, Amerika’yı bile işgal etmiş durumda.

Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için hangileri yer değiştirmelidir?

A) I. ile II. B ) l.ileV . C) II. ile III. D) III. ile IV. E) IV. ile V.

Çözüm:Numaralanmış cümlelerde, ikinci Dünya Savaşı’nda büyük yenilgi alan Japonya’nın günümüzde nasıl bir teknoloji devi olduğundan söz edilmektedir. Böyle bir konunun giriş cümlesi olmaya I numaralı cümle uygundur. Ancak bu cümleyi II numaralıcümle değil, ili numaralı cümle açıklar niteliktedir.Öyleyse II ile III numaralı cümleler yer değiştirdiğinde cümleler, anlamlı bir bütün oluşturur.Cevap C

yatay

5)Yıllardır usta sanatçının yapıtlarını okurlarla buluşturan oğlu, ustanın kayıp bir romanını daha gün ışığına çıkarmanın heyecanını yaşıyor bugünlerde.

Bu cümleden, aşağıdakilerin hangisine kesin olarak ulaşılabilir?

A) Sanatçının tüm yapıtları, oğlu tarafından yayımlanmıştır.
B) Sözü edilen eser, sanatçının kayıp romanlarından ilki değildir.
C) Sanatçının, uzun süredir aranan eseri nihayet bulunmuştur.
D) Eser, yazıldığı dönemdeki bazı olaylan gün ışığına çıkarmıştır.
E) Yeni bir yapıtı okurla tanıştırmak, zor bir çalışmanın sonucudur.

Çözüm: Öncülde A, C, D ve E seçeneklerinde verilenlerden herhangi birini kesinleştirecek veriler yoktur. Verilen cümledeki “ustanın kayıp bir romanını daha gün ışığına çıkarmanın heyecanını” sözüne göre sözü edilen eserden önce de sanatçının başka kayıp romanları gün ışığına çıkarılmıştır.Buna göre öncüldeki cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı A, C, D ve E seçeneklerindekilerin herhangi birinde değil, B seçeneğinde verilmiştir.Cevap B

yatay

6)Vincent Van Gogh’un olağanüstü resim anlayışının yanısıra çalkantılı yaşamı, resim alanındaki ticari başarısızlığı,akıl hastanesine yatması ve nihayetinde intiharı;sanatçının yaşam öyküsünün anlatıldığı bu eserdeki ilk kısmın ana hatlarını oluşturmaktadır.

Bu cümleden, aşağıdakilerin hangisine kesin olarak ulaşılabilir?

A) Vincent Van Gogh, özel hayatıyla herkesin tanıdığı ünlü bir ressamdır.
B) Sanatçının ticari hayatı kısa sürmüştür.
C) Eserde Vincent Van Gogh’un anılarına da yer verilmiştir.
D) Sanatçı, akıl hastanesinde uzun süre tedavi görmüştür.
E) Sözü edilen eser, bölümler hâlinde yazılmıştır.

Çözüm: Öncülde A, B, C ve D seçeneklerinde verilen yargıları kesinleştirecek herhangi bir veri yoktur. Verilen cümledeki ipucumuz,“bu eserdeki ilk kısmın ana hatlarını oluşturmaktadır”ifadesidir. Bu ifadeden sözü edilen eserin başka bölümleri de olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre öncüldeki cümleden çıkarılabilecek kesin yargı A, B, C veD seçeneklerindekilerin herhangi birinde değil, E seçeneğinde verilmiştir.Cevap E

yatay

7)(I) Kimine göre “illet”, kimine göreyse “ikinci cennet”olan yaşam dilimidir yaşlılık. (II) Bu yaş dilimi, içinde pek çok anıyı, dolayısıyla da hikâyeyi şimdiye taşır. (III) Bu hikâyenin içinde bitmemiş hesaplar da vardır, pişmanlıklar da mutluluklar da. (IV) Ama en önemlisi, tüm bu yaşanmışlıkları zihinde hâlâ canlı tutabilme çabasıdır. (V) İnsan, hikâyeleriyle vardır ve bu hikâyeler acı da verseler bizimle olmak zorundadır.

Yaşlılığın anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümlede, karşılaştırma yoluyla tanımı yapılmıştır.
B) II. cümlede, geçmişin birikimini taşıdığı belirtilmiştir.
C) 111. cümlede, önceki cümlede belirtilenin içeriği ileilgili bilgi verilmiştir.
D) IV. cümlede, geçmişin, bugünü olumsuz etkilediği dile getirilmiştir.
E) V. cümlede, bir mecburiyetten söz edilmiştir.

Çözüm:I. cümledeki “…kimine göre …, kimine göreyse … yaşam dilimidir” ifadesinde karşılaştırma yoluyla yaşlılığın tanımı yapıldığından A, II. cümledeki “…pek çok anıyı, dolayısıyla da hikâyeyi şimdiye taşır” ifadesinde yaşlılığın geçmişin bir birikimi olduğu belirtildiğinden B, III. cümledeki“bitmemiş hesaplar da vardır, pişmanlıklar da mutluluklar da” ifadesinde önceki cümlede sözü edilen birikimin neler olduğu ile ilgili bilgi verildiğinden C, V. cümledeki“bizimle olmak zorundadır” ifadesinde bir mecburiyetten söz edildiğinden E, parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak doğrudur. IV. cümlede geçmişin, bugünü olumsuz etkilediğinden söz edilmediği için D, IV. cümleyle ilgili olarak yanlıştır.Cevap D

yatay

8)(I) Bir ülkenin tiyatrosundan veya sanatından söz ederken muhakkak o sanatı üretenlerden söz etmemiz lazım.
(II) Yoksa bir yabancı oyunu mükemmel sahnelemekle o ülkenin tiyatro sanatı oluşmuyor. (III) O ülkenin tiyatro sanatının özelliği şudur, denemiyor. (IV) Oysakibizde birçok yabancı oyunun çok iyi çevirileri de var.(V) Sadece; Batı’daki anlamda güzelmiş, oyuncular güzel oynuyor, Ingiltere’deki temsile yakın yetkinlikteydi falan deniyor. (VI) Ama bundan bir Türk tiyatrosu sonucu çıkartamıyorsunuz, bunun için her şeyden önce bir yazar yani o sanatı üreten gerekli.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi,düşüncenin akışını bozmaktadır?

A) V. B) IV C ) lll. D) II. E) l.

Çözüm:Parçanın I, (I, III ve V numaralı cümlelerinde;,bir ülkenin tiyatro sanatının olması için o ülkenin tiyatro yazarlarının olması gerektiğinden söz edilmektedir. IV numaralı cümlede ise bizde birçok yabancı oyunun çok iyi çevirileri olduğundan bahsedilmektedir.Bu nedenle IV numaralı cümle, parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır.Cevap B

yatay

9)Böyle bütünlüyordunuz yarım kalan şeyleri ve buğulu gözlerle bakıyordunuz o günlerde Aklınızın arkasındaki karanlıktan mest olan hayata Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yoktur?

A) Ünsüz yumuşaması
B) Ünlü düşmesi
C) Ünlü daralması
D) Ünsüz benzeşmesi
E) Ulama

Çözüm:Dizelerdeki “akıl” sözcüğünde ünlü düşmesi olduğundan B, “bütünlüyordunuz” sözcüğünde ünlü daralması olduğundan C, “karanlıktan”sözcüğünde ünsüz benzeşmesi olduğundan D, “bakıyordunuz o”, “aklınızın arkasındaki” sözcükleri arasında ulama yapılabileceği için E, dizelerde vardır. Ancak dizelerde ünsüz yumuşaması yoktur .Cevap A

yatay

10)(I) Oturduğum ev kendime ait olsa evin odalarını farklı renklerde boyardım. (II) Tahminen, ara vermeden büyük
bir odayı bir günde bitiririm. (III) Yorgun bir günün ardından şahane bir yemekle kendimi bir güzel şımartırım.
(IV) Ertesi gün uyuyup kalmazsam çocuğumun odasının rengini seçmek için alışverişe giderim. (V) Bir iki derken yaklaşık bir haftada kocaman bir evi oturulmaya hazır hâle getiririm.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde nesne, sıfat tamlaması durumundadır?

A) I. ve II. B)l. ve lll. C )ll.veV .D) III. ve IV. E) IV ve V

Çözüm:Parçadaki I numaralı cümlenin nesnesi;“evin odalarını” sözüdür ve isim tamlamasıdır;III numaralı cümlenin nesnesi, “kendimi”sözcüğüdür; IV numaralı cümlede ise nesne yoktur. II numaralı cümlenin nesnesi olan “büyük bir odayı” ve V numaralı cümlenin nesnesi olan “kocaman bir evi” söz grupları sıfat tamlamasıdır. O hâlde II ve V numaralı cümlelerin nesneleri, sıfat tamlaması durumundadır.Cevap C

yatay

11)Gelse de en acı sözler dilime
I
Uçacak sanırım birkaç kelime
II
Bir alev hâlinde düştün elime
III                                              IV
Hani ey gözyaşım akmayacaktın
V

Bu dizelerdeki numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) l’inci, isimdir.
B) ll’nci, birleşik sözcüktür.
C) lll’üncü, sayı sıfatıdır.
D) IV’üncü, iyelik eki almıştır.
E) V’inci, zarftır.

Çözüm:Dizelerdeki I numaralı sözcük organ adı olduğundan A, II numaralı sözcük “bir” ve“kaç” sözcüklerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş birleşik sözcük olduğundan 8, IV numaralı sözcük “el”in kime ait olduğunu bildiren (benim elim) bir iyelik eki aldığından D, V numaralı sözcük(hani)“akmayacaktın”fiilini anlamca etkileyen bir zarf aldığından E, numaralanmış sözcüklerle ilgili olarak doğrudur. Ill numaralı sözcükise sayı sıfatı değil, belgisiz sıfat olduğundanC, III numaralı sözcükle ilgili olarak
yanlıştır.Cevap C

yatay

12)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ş” eki, bir eylemin karşılıklı olarak yapıldığını gösterme işleviyle kullanılmıştır?

A) Köpek bize doğru gelince hepimiz sağa sola kaçıştık.
B) Bahar geldiği için kuşlar cıvıldayarak uçuşuyor.
C) Anlatılan fıkraya hep birlikte kahkahayla gülüştüler.
D) Ev halkı birbirlerine söyleyecek söz bulamıyor, sadece bakışıyordu.
E) llaçlannı dikkatli kullanınca büyük bir hızla iyileşti.

Çözüm:“-Ş ” eki; A, B ve C seçeneklerinde yerilen cümlelerde eylemin birlikte yapıldığını,E seçeneğinde ise “-leş’ eki hâlinde bir durumdan bir duruma aşamalı geçişin gerçekleştiğini gösterme işleviyle kullanılmıştır.D seçeneğindeki “bakışıyorlar” eyleminde ise “-ş” eki, eylemin karşılıklı olarak yapıldığını gösterme işleviyle kullanılmıştır.Cevap D

yatay

13)(I) işte, yöreyi fetheden Selçuklu kumandanının İsmi olduğu rivayet edilen adıyla “Muşkara”, Osmanlılar Dönemi’nde
aldığı isimle Nevşehir yani “yeni şehir”… (II) Nevşehir,sahip olduğu ilçeler bakımından Kapadokya’nınen şanslı yerlerinden. (Ill) Şansı, bölgenin en önemli turistik cazibe merkezlerini topraklarında toplaması: Avanos,Hacıbektaş, Derinkuyu… (IV) Kente girer girmez görüyorsunuz ki dev binalar göz zevkinizi bozmuyor.(V) Eski mahallelerindeki dar yokuşlar, dar sokaklara karşılık şehir merkezi geniş caddeleriyle ferah, sakin,huzurlu…

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi yazarın kişisel düşüncelerini içermez?

A) I. B)ll. C)lll. D) IV. E)V.

Çözüm:Kişisel düşüncelerin doğruluğu veya yanlışlığı kanıtlanamaz ve bunlar kişiye göre değişliği için de göreceli durumları ifade eder. Bu açıklama ışığında II numaralı cümledeki “en şanslı”, III numaralı cümledeki“en önemli turistik cazibe merkezlerini…”,IV numaralı cümledeki “dev binalar göz zevkinizi bozmuyor”, V numaralı cümledeki “ferah, sakin, huzurlu…” sözleri göreceli durumları ifade ettiği için kişisel düşünce içermektedir. I numaralı cümlede ise kişisel düşünceye yer verilmemiştir.Cevap A

yatay

14)Aşk kahramanlarından Ferhat ile Şirin’in memleketin-
I
deyim. Şehrin güney tarafındaki Ferhat Tepesi
II

üzerindeki iki heykeli seyrediyorum, eteklerinde asırlık su
kanalları var. Mimarisinin alçak gönüllü dokusuyla, bü-
III
yük külliyesiyle, damak çatlatan çeşit çeşit yemekleriyle
IV
Amasya’nın tam bir Türk şehri olduğunu söyleyeyim.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?

A )l.  B)l  C) III D) IV  E) V

Çözüm:II numaralı; “Ferhat Tepesi” sözü, III numaralı‘alçak gönüllü” sözü, IV numaralı“külliyesiyle” söz öbeği ve V numaralı “Türk şehri” sözü doğru yazılmıştır. Ancak I numaralı“Ferhat ile Şirin’in’ sözünün yazımı yanlıştır. Çünkü kitap, makale, tiyatro eseri,kurum adı vb. özet adlarda yer alan sözcüklerin ilk harfleri büyük yazıldığında “ve,ile, ya, veya, yahut, ki, da, de” sözcükleriyle“mı, mi, mu mü” soru eki küçük harfle yazılır. Sözün doğru yazımı “ Ferhat ile Şirin’in”olmalıydı.Cevap A

yatay

15)Konuyu tarafsız düşünmeye çalıştı , o gece olanları
I
yeniden gözünde canlandırdı: Her taraf karanlıktı, biri
II
kapıyı kurcalayınca daha önceki hırsızlığı da düşünerek
hem kızmış ,hem de korkmuştu. Onun yerinde kim
III
olursa olsun,eline geçirdiği bir şeyi fırlatmaz mıydı gelene?
IV                                                                                         V

Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?

A)l. B) II. C )lll. D) IV. E) V.

Çözüm:1 numaralı virgül sıralı cümlelerin arasına konduğundan, II numaralı iki nokta kendinden sonra açıklama yapılan cümlelerin sonuna konduğundan, IV numaralı virgül sıralı cümleleri ayırdığından, V numaralı soru işareti soru anlamlı cümlenin sonuna konduğundan doğru kullanılmıştır. III numaralı virgül ise tekrarı bağlaçların arasında
olduğundan yanlış kullanılmıştır.Cevap C

yatay

16) Sanatçı; kirazın sapını, mısırın püskülünü kaynatıp suyunu içerek kilo vermiş. Diyor ki bir sunucu: “Ünlü sanatçının verdiği kilolar hemen dikkatimizi çekiyor.”Atladığı bir şey var sunucunun: Hemen dikkatimizi çekiyorsa verememiş demek ki o kiloları. “Verilen kilolar” değil,“kilo vermek” dikkat çeker. Bu nedenle sunucunun şöyle demesi gerekiyordu: “Sanatçının kilo verdiği hemen dikkatimizi çekiyor.” Bilmem o sunucu, bu iki cümlearasındaki anlam farkını anlayabilecek mi?

Bu parçada yazar, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?

A) Sanatçıların zayıflama reçetelerinin televizyonlarda yayımlanmasından
B) Sunucuların, haberleri olduğu gibi değil de atlayarak vermesinden
C) Sağlıkla ilgili konularda bilimsel olmayan yöntemlerin yayın organlarında açıklanmasından
D) Bazı kişilerin, alanlarıyla ilgili bir eğitim almadan sunuculuk yapmasından
E) Kitlelere seslenen kişilerin Türkçeyi anlam inceliğine dikkat etmeden kullanmasından

Çözüm:Parçadaki ipucumuz, “Bilmem o sunucu,bu iki cümle arasındaki anlam farkını anlayabilecek mi?” cümlesidir. Buna göreparçada, sözü edilen sunucunun kullandığıcümlelerin anlamlanyla ilgili bir sorundansöz ediliyor, demektir. Bu açıklamalar ışığında seçenekler incelediğinde parçada A,B, C ve D seçeneklerindekilerin herhangi birinden değil, E seçeneğinde verilenden yakınıldığı görülür. Cevap E

yatay

17)Montaigne bir zamanlar “Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim.” demişti.İşte Gün gezgini adlı grafik romanının kahramanı Bras de Oliva Domingos’un kurgusal melankolik hayatıda aynen bunu yansıtıyor. Çizgi romanın karelerinin içinde dostu Jonge’yie sohbet ederken “Hep hayatı yazmak isterdim ama işe bak, sadece ölümü yazabiliyorum çünkü ölümle birlikteyiz.” der.

Bu parçada roman kahramanı olan yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Anı yaşamanın önemine inanmaktadır.
B) Yaşamının her evresinde ölümü düşünmektedir.
C) Eserlerinin konusunu yaşamdan almaktadır.
D) Yazarken dikkatli olmaya çalışmaktadır.
E) Hayatın kendine oyun oynadığını düşünmektedir

Çözüm:Parçadaki ipûçlarımız; “biz onu her yerde bekleyelim”, “hayatı da aynen bunu yansıtıyor”ve “sadece ölümü yazabiliyorum çünkü ölümle birlikteyiz” ifadeleridir. Bu ifadelere göre roman kahramanı olan yazar,yaşamının her evresinde ölümü bekliyor ve ölümü düşünüyor Buna göre parçada sözü edilen roman kahramanı yazarla ilgili olarak A, C, D ve E seçeneklerinde verilenlerden herhangi biri değil, B seçeneğin de verilen söylenebilir.Cevap B

yatay

18)Behçet Necatigil; kendi sesiyle, kendi deyişiyle çıkış yapmış ve bu özelliğini hiç yitirmemiştir. Necatigil’in sözcük kullanımında çok tutumlu olduğunu da hemen belirtelim. Onun bu tutumluluğu, kendinden öncekilerin oluşturduğu şiiri çok iyi bilmesinden ve onu gerektiği yerde başarılı bir şekilde kullanabilmesinden kaynaklanır.İşte, Necatigil’in edebiyattaki yerini edinmesini sağlayan özelliklerden sadece birkaçı.

Bu parçada söz konusu şairle ilgili olarak

I. özgün olma,
II. gelenekten yararlanma,
III. çok okunma

özelliklerinden hangileri söylenemez?

A) Yalnız             I B) Yalnız II              C) Yalnız III               D) I ve II               E) II ve III

Çözüm:Parçadaki “kendi sesiyle, kendi deyişiyle çıkış yapmış ve bu özelliğini hiç yitirmemiştir”ifadesinden I numaralı özellik, “kendinden öncekilerin oluşturduğu şiiri çok iyi bilmesinden ve onu gerektiği yerde başarılı bir şekilde kullanabilmesinden kaynaklanır”ifadesinden II numaralı özellik, söz konusu şair ile ilgili olarak söylenebilir. Ancak söz konusu şairin çok okunduğuna dair parçada herhangi bir ipucu olmadığından C söylenemez.Cevap C

yatay

19)  Sıcakkanlı İnsanları, yeşil ve mavi örtüsü, tarihi, verimli toprakları, pamuk tarlaları ile “beyaz altın” şehri: Adana.Lokman Hekim’in, ölümsüzlük reçetesini bulduğunda sevinçten Ceyhan Nehri’ne düşürdüğü yerdir Adana.Güneşin yıl boyunca sıcak yüzünü esirgemediği; toprağı bereketli, bembeyaz Çukurova’nın sanatçılara ilham dağıttığı coğrafyadır. Tarihî Taşköprü’sü, esrarengiz kaleleri,sürpriz hanları sizi şaşırtabilir.Burası yemek yapmanında yemenin de sanat kabul edildiği bir şehirdir.

Bu parçada Adana ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) İnsanlarının niteliğine
E) Sıcak bir iklim özelliği gösterdiğine
C) Sanatçılara esin kaynağı olduğuna
D) Sanatsal yönden gelişmişliğine
E) Farklı yapılarıyla dikkat çektiğine

Çözüm:Parçadaki “sıcakkanlı insanları” sözünde A’ya, “Güneşin yıl boyunca sıcak yüzünü esirgemediği” ifadesinde B’ye, “…sanatçılara ilham dağıttığı coğrafyadır” ifadesinde C’ye, “Tarihî Taşköprü’sü, esrarengiz kaleleri, sürpriz hanları” ifadesinde E’ye değinilmiştir. Ancak parçada Adana’nın sanatsal yönden geliştiğine dair herhangi bir ipucu olmadığından D’ye değinilmemiştir.Cevap D

yatay

20)Baharla yaz arasında kalan güneş, olanca gücünü yansıtıyor Boğaz’ın sularına. Güneş ışıkları ki ben onlara güneşin çocukları diyorum bir parlayıp bir kaybolarak Boğaz’ın dalgalarıyla sevimli bir oyuna dalmış. Mor renkli erguvan şalını iki yakasına sarınan Boğaz olanca güzelliği ile karşımda. Hava böylesine güzel, Boğaz böylesine davetkâr… Bir parça deniz, bir parça güneşlenefes almak…

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Dolaylı anlatım      B) Ara söz           C) Benzetme         D) Kişileştirme        E) Eksiltin cümle

Çözüm:Parçadaki “Güneş ışıkları ki ben onlar güneşin çocukları diyorum bir parlayıp bir kaybolarak…” ifadesinde ara söz kullanıldığından B, “ben onlara güneşin çocukları diyorum” ifadesinde ışıklar çocuklara benzetildiğinden C, “oyuna dalmış” , “şalını iki yakasına sarınan Boğaz” ve “Boğaz böylesine davetkâr” ifadelerinde kişileştirme yapıldığından D, “böylesine davetkâr..”cümlesinde yargı tamamlanmadığından E parçanın anlatımında vardır. Ancak parçada dolaylı anlatım yoktur Cevap A

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.